ÖYP bitti Çilesi devam ediyor!
Bilindiği gibi YÖK’ün kararı üzerine 2016 yılında alımları durdurulan ÖYP’de birçok sorun yaşanmaya devam ediyor. YÖK yeni atanan ve mevcut ÖYP’li Araştırma Görevlilerine yaptığı ani değişiklikler ile zulmetmeye devam ediyor Geçmişte, yanlış ve hukuka aykırı olduğunu belirttiğimiz değişiklikler bugün geri alınmakta, hayat kurmaya çalışan akademisyenlerin geleceği sürekli belirsizliğe itilmektedir. Bir kişinin kadrosu ile ilişiği kesildiği takdirde eğitimi ile de ilişiğinin kesilmesi gibi akıl almaz bir uygulama bu değişiklikler ile düzeltilmiş ve eski haline getirilmiştir. Fakat arada bu uygulamaya maruz kalan onlarca akademisyen mağdur olmuş, hakkını mahkemelerde aramak zorunda kalmıştır.
Unutulmamalıdır ki “Akademinin Fidanlığı, Araştırma Görevliliği” sadece akademisyen olmaya çalışan değil aynı zamanda hayatını da düzene koymaya çalışan gençleri barındıran bir kariyer basamağıdır. YÖK, her gün yaptığı keyfi düzenlemeler ile hem akademik olarak hem de günlük hayatta ÖYP’lileri zor durumda bırakmaktadır. Kaldırılmasından yalnızca 6 ay önce ciddi şekilde değişiklik yapılan ÖYP’de yine gelecek planlamasını neredeyse imkansız hale getirecek değişiklikler yapılmakta, ÖYP’liler mağdur edilmektedir.
Yapılan değişiklikler akla birçok soruyu beraberinde getirmektedir. Usul ve Esasların 11. maddesinin 3. fıkrası şu şekilde değiştirilmiştir: “Derslerini başarı ile tamamlayan ÖYP araştırma görevlileri kadrolarının bulunduğu üniversitelerin teklifleri ve YÖK Yürütme Kurulu kararı ile kadrolarının bulunduğu yüksek öğretim kurumlarına dönerler. Bu araştırma görevlilerine lisansüstü eğitim çalışmalarının gerektirdiği durumlarda kısa süreli olmak kaydıyla izin verilir. (Değişiklik 04.02.2016 tarihli Genel Kurul Kararı ile yapılmıştır.)” Bu madde nasıl yorumlanmalıdır? Bu dönüş zorunlu mudur? Yoksa atanılan kuruma mı bağlıdır? Eğer zorunlu değil kuruma bağlı ise lisansüstü tez danışmanının veya ÖYP Araştırma Görevlisi’nin neden söz hakkı bulunmamaktadır? Zorunlu ise mevcut tez aşamasında bulunan Araştırma Görevlilerinin durumu ne olacaktır? Örneğin evlilik hazırlıkları yapan bir araştırma görevlisi zorla zorunlu hizmet yükümlüsü olduğu kurumuna mı döndürülecektir? Aile bütünlüğüne sürekli vurgu yapıldığı şu günlerde bu tür zorlayıcı uygulamalar olmamalı, bu tür bir uygulama yapılması düşünülmekte ise önceki örnekler göz önünde bulundurulmalı ve derhal vazgeçilmelidir. Yapılacak değişiklikler mevcut tez aşamasında olan Araştırma Görevlilerine zorla uygulanmamalı, 6 ay sonra değiştirilmek zorunda kalınacak anlamsız değişiklikler artık YÖK gibi yükseköğretimi temsil eden bir kurum tarafından yapılmamalıdır.
”Umuyoruz yapılan değişiklikler uygulamada olumlu olacak şekilde YÖK tarafından garanti altına alınacaktır. Aksi halde tüm ÖYP Araştırma Görevlilerinin haklarını korumak ÖGESEN’in asli görevidir. Görüşlerimizin YÖK ve üniversiteler tarafından dikkate alınmasını ve akademisyenlerimizin mağdur edilmemesini diliyoruz” diye açıklamasını noktaladı.